HALKLA İLİŞKİLERİN ORKESTRA ŞEFİ : DORET HABİB

DSC_2878[1]

Bugün, bu röportaj sonrası bir kez daha anladım, işini mesleki bilinç ve aşkla yapan insanların duruşlarındaki o vakurluğun kişiye ne kadar çok yakıştığını! Dik duruş, tuttuğunu koparan bir yapı, cesaretli ve yenilikçi bir ruh herhalde bir kadına en çok yakışan özellikler olsa gerek ya da belki de bunları taşıma biçimi insanı büyüleyici yapan. Doret Habib’de işte bu saydığım özelliklerin çok hoş bir karması var. Yıllar önce Betül Mardin gibi bir duayenin asistanlığını yapmanın ödülü belki de bu! Aradan geçen yıllar içerisinde başarılarına her geçen gün başarı ilave eden, “ Altın Adam ” ödüllü bir kadın o! Çalıştığı gerçek ve tüzel kişilere 360 derece iletişim danışmanlığı hizmeti veren, en büyük hobim mesleğim diyen, yaptığı hiçbir işin bir diğerine benzemesine müsaade etmeyen ünlü iletişim danışmanı Doret Habib ile kendi başarı hikayesi üzerinden PR – Halkla İlişkiler, İletişim Danışmanlığı ve Teknikleri üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Aynı zamanda konu konuyu açtıkça bu çetin ceviz, tuttuğunu koparan ve yenilikçi iş kadının günümüzde pek çok kişiyi esaretİ altına aldığı maddiyat hırsından uzak çalışmalarla maneviyatını zenginleştirmek adına da ne kadar güzel yatırımlar yaptığını gördüm. Hadi gelin lafı fazla uzatmayalım! Her ay olduğu gibi bu ayda, haber bahane diyelim ve ünlü iletişim danışmanı Doret Habib ile keyifli bir serüvene yelken açalım. Keyifli okumalar!

belle_magazin_01

belle_magazin_02

Okurlarımız için öncelikli olarak bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

–          Boğaziçi Üniversitesi’nde iş idaresi okuduktan sonra Işık Üniversitesi’nde İş Etikleri ve Protokol Kuralları konusunda master yaptım. 25 yıldan bu yana PR ve iletişim sektöründe insana, topluma, firmalara ve  kişilere değer katmak üzere, olumlu iz bırakan marka hikayeleri yaratma konusunda çalışmalar yapıyorum. Bu süreçte çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazıyorum. Üniversitelere, firmalara, sanayi odalarına farklılaşma iletişimi konusunda konferanslar veriyorum. 2003 yılında D’oret İletişim Danışmanlığı’nı kurup marka PR, tanıtım ve iletişim danışmanlığı hizmeti vermeye başladık. Unilever, Lever, Pepsi Co Foods gibi firmalara danışmanlık yaptık. Halkla İlişkiler gurusu Betül Mardin’in asistanlığını yaptım. PR ile Farklılaşma İletişimi uzmanlığım, işimi çok severek yaptığımı vurgulamadan edemeyeceğim. İşimi çok seviyorum en büyük hobim mesleğim.

“ EN BÜYÜK HOBİM, MESLEĞİM! “

Halkla İlişkiler ve basın danışmanlığı alanında yıllar içinde bir Doret Habib markası oluştu. Nasıl karar verdiniz bu kariyer yolculuğuna?

–          İnsanlarla iletişim kurmayı sevdiğim için ekstra bir çaba sarf etmedim açıkcası. Sadece işimin hakkını vermeye çalıştım. Referanslar birbirini sürükledi. Müşterilerim hep tavsiye ile geldi.

Marka yaratmak ve parlatmak için önce basın danışmanınız kendi isminizin mi ön plana çıkması lazım, yoksa arkadaki gizli kahraman olmak mı makbul?

–          Müşteri adına yapılan işlerde, projelerde basın danışmanının kendi ismi ortaya çıkmaz. Burada odak noktası her zaman müşterinin, projenin duyurulmasıdır.  İyi bir iş yapınca zaten arkadaki isimler de billinir. Siz isteseniz de istemeseniz de bilinir. Diğer yandan; işin uzmanı olan, güvenilir marka değeri olan bir basın danışmanı ile çalışmakta firmalara kolaylık ve katkı sağlar.

Sizi diğer danışmanlardan ayıran özellikler neler?

–          İşi sahipleniyorum ve detaylara çok fazla önem veriyorum. Cesaretli fikirler yaratıp,  bunları da uygulamaktan çekinmemem sanırım beni diğerlerinden ayırıyor.

Tüm Tüketicileri Koruma Derneği tarafından yılın Altın Adamı seçilmişsiniz ve bunun gibi daha pek çok ödülünüz var. Neler hissettiniz?

–          Mutlu oldum ve takdir edilmekten gurur duydum.

Şimdiye kadar birçok ilke imza attınız. Hangi ilklere ve başarılara imza attığınızdan bahseder misiniz?

–          İnsan işini çok sevince başarı da beraberinde geliyor. İş yaşamımda New York’ta Çocuk Hakları konusunda Türk Büyükelçiliği’nde Egemen Bağış, İhsan Doğramacı’nın ve Kofi Annan’ın da katıldığı organizasyonda ilk başarılı İletişim uzmanı olarak onurlandırıldım. Orada yaptığım sunum Türk haber kanallarının yanı sıra CNN International’da canlı olarak yayınlandı. T.C. Sanayi Bakanlığı’na bağlı TTKD tarafından 2012’de “Yılın Altın Adamı” seçildim. Dünya Gazetesi tarafından, Türkiye’nin önde gelen şirketlerin başarı grafiğini, yetenek ve bilgi birikimiyle yukarı taşıyan en güçlü 15 kadından biri olarak seçilip onurlandırıldım. Müşterimiz adına  yaptığımız başarılı çalışma sayesinde Birleşmiş Milletler ilk kez özel sektörden bir firmaya başarılı tanıtım ve pazarlama konusunda ödül verildi.

“ İŞİMİZ YARATICI VE İLGİ ÇEKİCİ OLMAYI GEREKTİREN BİR İŞ! “

Radyo programı da yaptığınız değil mi?

–          Evet iletişim sektörünün hemen her alanında farklı yeni şeylerde ürettim. Alem FM’de gerçekleşen “Yaşamsal Çözümler Atölyesi” adlı radyo programında, Türkiye’de bir ilk olan canlı yayında iş hayatındaki sorunu olan ilerlemek isteyen, kişi ve şirketlere problem çözümlerinde yol gösterdim.

Etkinliklerde de ilkleriniz bulunuyor değil mi?

–          İşimiz yaratıcı ve ilgi çekici olmayı gerektiren bir iş. O nedenle fark yaratan başarılı oluyor. Lipton Ice Tea ile ilk Beach Voleybol, Ruffles ile ilk Snowboard yarışmasını Uludağ’da düzenleme fikrini yaratıp uyguladım. İlk kez kupon toplayarak konsere gitme fikri ile Panço Tarkan konserleri isimli projede çerez paketlerinin içinden çıkan kuponlarla konsere gitme imkânını yarattık. Yarattığım bu ilklerden dolayı başarı plaketi aldım. Kurumsal çalışmaların yanı sıra ilk kişisel iletişim PR danışmanlığını yaptık insanlar ilk başta beni menajer sandı. Sektörde kişisel marka iletişim kavramını geliştirdim. Şu anda uzmanlar, doktorlar, sanatçılar vb. meslek gruplarından da PR İletişim hizmet verdiğimiz kişiler de mevcut.

–          Projelerinizle ve danışmanlık hizmetlerinizle el verdiğiniz kurumların başarılarını artırdığınız da biliniyor. Bu konuda örnekler verebilir misiniz?

–          İletişim danışmanı olarak hizmet verdiğimiz şirketlerin öne çıkmalarına ve dolaylı olarak da işlerinin artmasına katkı sağlıyoruz. Bu konudaki en güzel örnek ise, Türkiye British Airways’e verdiğim proje danışmanlığı hizmetiyle, havayolu şirketinin en çok satış yapan ülke seçilmesini sağlamak. Ayrıca Penguen Gıda’nın üç mevcut ürününü seçerek, geliştirdiğim konseptle, pazarlama kadrosu ile entegre çalışarak yaptığımız iletişim çalışması ile firmanın bir yılda yüzde beş binlik satış artışı yapmasına vesile olduğumuzu gururla söyleyebilirim.

Çalıştığınız firmalara ödül aldırmanızla da sektörde biliniyorsunuz değil mi? Bunu biraz açabilir misiniz?

–          Çalıştığım her projeye ve firmaya ödül aldırdığımız doğru. Yaptığımız tanıtım pazarlama iletişimi sayesinde müşterilerimizin yeni yatırım ve atılımlarına sebep olduk şimdiye kadar. Örneğin birlikte çalıştığımız Adana’dan Elita Gıda ISO 500’e girdi ve en hızlı büyüyen gıda firması seçildi, hala da bu başarısını sürdürüyor. Kayseri’den Gülsan Gıda Meysu da ISO 500’e girmesi için iletişim danışmanlığı hizmeti desteği de verdik.

 “ İNSANLARIN MADDİ HESABININ YANI SIRA, MANEVİ HESABINA DA YATIRIM YAPMAK ZORUNDA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM! “

İnsanlığa fayda sağlayan hayır işleri ile de uğraşıyorsunuz. Onlardan da bahsedebilir misiniz?

–          İnsanların maddi hesabının yanı sıra manevi hesabına da yatırım yapmak zorunda olduğunu düşünüyorum. UNICEF işbirliği ile TOÇEV ve Türkiye Çocuk Hakları Koalisyonu Genel koordinatörlüğünü üstlendim. Yürüttüğüm kampanya ve proje sayesinde Birleşmiş Milletler Dünya Çocuk Zirvesi’nde ilk kez Türkiye’nin konuşma hakkı kazanmasını sağladım. Kofi Annan ile yapılan toplantıda Türkiye’yi temsil etme şansını yakaladım. Türkiye Down Sendromu Derneği’nin kuruluşunda aktif rol aldım ve down sendromu algısı yaratıp insanların daha duyarlı olmalarını sağladık ve down sendromu bilinirliğine dikkatini çekmeyi başardık halen yönetim kurulu üyesi olarak danışmanlık yapmakta farkındalık etkinlikleri ile iş hayatına downlu insanların yerleştirilmesine destek oluyorum.

 –          Türkiye’de PR ve halkla ilişkiler kavramı çok yanlış değerlendirilebiliyor. Bu iki kavramı profesyonel bir gözle anlatır mısınız?

–          Halkla ilişkilerden denen kavram çok derin bir kavram. Halkla ilişkilerin kitaplarda 472 farklı tanım var. Tanım yapma konusunda herkesin kafası oldukça karışık. ‘Neden bu kadar çok tanımı var?’sorusunun yanıtı ise halen tartışılıyor. Halkla İlişkilerin; ‘Bir meslek mi? Bir sanat mı? Bir merak mı? Bir bilim mi?’ olduğu konusunda kesin bir görüş birliğine varılamamış durumda. Amerikan Halkla İlişkiler Birliği tarafından literatürde 200 kadar çeşitli tanımı saptanan halkla ilişkiler, başlangıçtan günümüze, konu ile ilgilenen uzmanlarca değişik kavramlar kümesi olarak tanımlanmıştır. 1970′li yılların ortalarında Dr. Rex F. Harlow, halkla ilişkiler liderleri arasında kabul edilebilecek ortak bir tanımına yönelik olarak, İngilizce literatürde 472 tanımı analiz ederek halkla ilişkileri “bir örgüt ve bu örgütün hedef kitlesi arasında karşılıklı iletişim, anlayış, genel kabul ve işbirliğinin oluşturulmasına ve bunların sürdürülmesine yardımcı olan bir yönetim işlevi” olarak tanımlanmıştır.(Halkla İlişkiler İpra Raporu, 1987) Harlow’ un bu tanımı, 1987 yılında Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA)’ nin Eğitim ve Araştırma Komitesi’nce hazırlanan IPRA Raporu’nda Halkla İlişkilerin mesleki tanımı olarak yayınlanmıştır. Bence bir meslek, bir sanat, bir bilim, merak yaratma, ikna etme, inandırma, haber yaratma, çift yönlü iletişim sağlama, ilişki yönetimi, yankı algı yaratma hepsi aslında.

Kurumlar ve kişiler çalıştıkları danışmanın makbul olup olmadığını nasıl anlar?

–          Parça başı çalışanlara, garanti verenlere ve tanıdıklarıyla iş yapma sistemi geliştirenlere dikkat etmek lazım çünkü bu tip yaklaşım mantığında çalışma, kurum ve kişilere stratejik PR, imaj yaratmada uzun vadeli vizyoner işler çıkarma şansları olamaz…

Türkiye’de PR, reklam ve halkla ilişkiler alanında doğru bilinen yanlışlar neler?

–          Bir bütün içinde tüm bu kavramlar iç içe olsa da tanıtımda ifadeler ve yaklaşımlar uygulamaları birbirinden faydalıdır. PR ‘da en çok yapılan yanlış PR’ın çok kısa sürede satışı artıracağı algısı. Çünkü PR inşaat gibidir alt yapı hazırlığı için sürece ihtiyaç vardır, kısa vadede çok kolay ölçülebilir bir faaliyet değildir. Müşterilerin yaptığı her iyi şey haber olacak anlamını taşımaz. Basına pahalı hediyeler almak ise yanlıştır. Reklam vererek haber yapmak okuyucunun zaten bunun bir haber olmadığını anlaması bakımından yanlış.

Marka yaratma konusunda nerelerde hatalar yapıyoruz?

Marka yaratma sürecinde sabırlı olmak, odaklanmak, istikrarı sürdürmek ve kendi içimizde yenilikçi olmak gerekiyor. Bu noktalarda yapılan hatalara dikkat etmek lazım.

“ YAPTIĞIM HİÇBİR İŞ BİR DİĞERİNE BENZEMEZ, HEP İLKLERİ YARATMAYA ÇALIŞIRIM! “

Kişisel tercihiniz kurumlara mı yoksa kişilere mi danışmanlık yapmak olur? Hangisi daha avantajlı ya da keyifli?

–          Hepsinin kendi içinde zor ve zevkli tarafları vardır. Kişilere ilk PR danışmanlığını yapan olarak herkes ne yapacağımı merak ediyordu. Özellikle yeni başarı hikayeleri yaratmak, olmayanı geliştirmek bana ayrı bir zevk veriyor. Bu yüzden yarattığım hiçbir iş diğerine benzemez, hep ilkleri yaratmaya çalışırım.

“Reklamın iyisi, kötüsü olmaz!” diyenlerden misiniz?

–          Hayır değilim! Bence reklamın kötüsünü düzelttirmek çok çaba ister ve ne yazık yanlış algı tamir edilmesi zor bir süreçtir.

Bir diğer uzmanlık alanınız da “Anadolu Şirketleri ve Kobiler” . Orta ölçekli şirketleri devler ligine yükseltmek için yol haritasını nasıl çiziyorsunuz?

–          Yol haritası, adı üstünde bir noktadan diğer noktaya varış… Önce bu noktaları belirliyorum mevcut konumu ve hedefi  sonrasında kullandığım yani firmanın ürettiği ürüne bakıyorum. Sektörün taleplerini inceleyip, ciddi tez gibi ön araştırmalar yaptıktan sonra hedefe doğru uygun stratejiyi belirleyip ona göre hareket ediyorum….

Öne sürdüğünüz fikirler veya patronlara sunduğunuz reçeteler kabul görmediğinde, alışkanlıkları değiştiremediğinizde neler yapıyorsunuz?

–          Patronların dedikleri benim için önemli çünkü onlar işin sahibi hedef vizyonları olmasa bugünlere gelemezlerdi. Tam ihtiyaçlarını anlamaya çalışırım ve buna yönelik önerdiğim reçetelerle onların deneyimlerini birleştirerek yapıcı bir diyalog ile fayda yaratacak birlikte bir yol çizer ona göre hareket ederiz.

Oturmuş belli alışkanlıkları değiştirmek hakikaten zor değil mi?

–          Alışkanlık nedir ki? Rutin! Herkes yenilik sever. Yani hayır çok zor değil, sadece süreç ve sabır lazım.

Her sektör için yada çalıştığınız kişi ve kurumlar için doğru iletişim yollarını tespit etmek esas mesele olsa gerek. Nelere dikkat ediyorsunuz?

–          Özgün ve kurum kültürüne, kişiye uyumlu olması çok önemli.

“ ÇALIŞTIĞIM KURUM VE KİŞİLERE 360 DERECE İLETİŞİM DANIŞMANLIĞI VERİYORUM! “

Öne çıkmak için fark yaratmak gerekir malum ama fark yaratırken de komik duruma düşmemek lazım. Bunun bir ölçüsü var mı?

–          Artık en çok izlenen tıklanma rekoru kıran youtube videoları komik. Yani nasıl konumlandırılacağı ile alakalı fark yaratmak için fark yaratılmaz! Markaya uyumu önemli.

“Doğru pazarlama ve tanıtım” kavramları için kurumlara ve kişilere önerileriniz neler olur?

–          Doğru, ehil insanlarla çalışmaları.

Geçmişten bugüne bir analiz yapıldığında reklam ve tanıtım alanında yapılan çalışmalar yani PR çalışmaları artık hak ettiği öneme kavuştu mu?

–          Pazarlama PR kesinlik daha ciddiye alınıyor. Çünkü ses getiren işleri gören rakipler uyanıyor ve doğru tanıtıma iletişime önem artıyor.  Son zamanlarda uzmanlaşma arttı ve başarılı işler yapılıyor. Rekabet olduğu sürece PR, tanıtım her zaman olacaktır.

Çalıştığınız kişi ve kurumlara ne tür hizmetler veriyorsunuz?

–          360 derece iletişim danışmanlığı veriyoruz. Kurumlara kişiler değer yaratıyoruz. Rekabetçi ortamda, iş sonuçlarına ulaşmak için iletişimin en önemli süreçlerden biri, bu nedenle, gelecek değeri yaratmak isteyen kurumların iş ortağıyız. İş ortaklarımıza marka değerlerini yükseltmeye yönelik PR iletişim stratejileri oluşturuyor, sosyal içerikli projelerle algı yönetiminde çözümler sunuyoruz. Stratejik bakış açısıyla yaratıcı fikirleri buluşturuyor, bunların kurumun paydaşlarına doğru olarak iletilmesini sağlıyoruz.

Peki ya beklentiyi karşılayamazsam gibi bir kaygınız oldu mu?

–          Hiç olmadı. Her zorluk bizi büyüttü. Ödevimizi çok titizlikle yaparız deneyim ve networkümüzden dolayı ihtiyaca uygun işleri de örgütleriz.

PR ve iletişim danışmanlığı düşünen okurlarımız için son olarak neler söylemek istersiniz?

–          Kendini geliştirmek isteyen kurum, uzman, ürün ve marka PR – iletişim danışmanlığı ile hedefe yönelik ilerlemesi hızlanır. Çok para harcamadan da doğru adımlarla da marka olunabilir. Yaptıklarının en iyisini yapıp işlerinde en iyi olsunlar ve asla azla yetinmesinler. Değişen tüketici ihtiyaçları da her zaman dikkate alsınlar.

Kaynak: Belle Magazin