GÜVEN YENİ PARA BİRİMİ OLDU!
Güven, yeni para birimi oldu!
Markalar tarihin hiçbir döneminde tüketiciler için bu kadar özel ve anlamlı olmamıştı! Artık hepimiz markalarla duygusal bağlar kuruyoruz. Alışveriş tercihlerimizi büyük oranda markalara dair pozitif veya negatif duygularımız belirliyor. Her ilişkide olduğu gibi markalarla ilişkilerimizde de en çok ´güven´e önem veriyoruz.
Doret HABİB Ekonomi
28 Aralık 2022 Çarşamba
Güven, yeni para birimi oldu!
İnsan ilişkilerinin temelini oluşturan güven duygusu, Türk Dil Kurumu’na göre; korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma hissi olarak tanımlanıyor. Marka güvenilirliği ise özetle; firmaların tüketici üzerinde oluşturdukları, inandırıcılık, saygınlık, samimiyet, açıklık ve ulaşılabilirlik gibi bir dizi gerekliliği içinde barındırıyor. Tüketici tercihlerinde ilk sırada yer alan güven duygusu, ürün ve hizmet alımlarında ana kriter olarak öne çıkarken, güvenilir markalar ciroda rakiplerine fark atıyor! Dolayısıyla ‘güven’ yeni para birimimiz oldu dersek hiç de abartılı olmaz! Peki bir markanın güvenilir olmak için neler yapması gerekiyor?
Güven veren bir marka yaratmak için ilk adım
İş hayatında ve özellikle de pazarlamada başarıya götüren en önemli yetenek doğru soruları sorabilme yetisidir. Doğru soru, yapıcı, yön gösterici ve çözüm odaklı olmalıdır. Alınacak kararlarda, belirlenecek stratejilerde ve bunların neticesinde atılacak adımlarda, doğru sorulara verilen yanıtlar ışığında yol almak, önünüzü açarak engelleri kolaylıkla aşmanıza yardımcı olacaktır. Doğru soruları sordukça çözüm yolları zihninizde belirmeye başlayacak ve engelleri aşmanıza yardımcı olacak fırsatlar ayağınıza gelecektir.
İster kişi ol ister kurum, güven veren bir marka yaratmak için bir diğer önemli kriter de doğru pazarlama stratejisi oluşturmaktır. Pazarlama, ‘Kim olduğunun’ (misyonunun) farkında olmak, bu farkındalığın eşlik ettiği ‘niyet’e sahip olmak ve onun gerektirdiği vizyondur. Böyle bir yaklaşımda elbette ‘değer yaratma’, ‘dürüstlük’ ve ‘tevazu’ da ön plandadır. Bu anlayışta, ‘fark etmezler’, ‘bu işten kurtulurum’ ve ‘aldatırım ve kandırırım’ gibi düşünceler yoktur. Kısacası, pazarlama iyi insan olmanın bilimidir.
Marka ile tüketicinin iyi iletişim kurması, her zaman öncelikli ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı ise halkla ilişkiler ve medya planlamalarıyla çözmek artık günümüzün değerleri arasında yer alıyor… Profesyonelce hayata geçirilen kurumsal iletişim yöntemleriyle; markalar artık sadık tüketicini yaratabilme, seri şekilde hareket edebilme ve tüketicilerin istekleri doğrultusunda yeni ürünleri piyasaya sunarken Ar-Ge çalışmalarıyla doğru hedefe yönelebilme gibi değerli yeteneklere sahip olabiliyorlar.
Günümüzde, özellikle yerel markalar global markalara kıyasla çok daha şanslı. Var olan marka değerlerinin yeniden yorumlandığı şu dönemde, tüketici ve lider markalar arasında bulunan ilişki farklı bir boyut kazanıyor. Ürüne hak edilen değeri vermesini sağlayan firmalar, bunu tüketicinin de zihninde konumlandırarak marka değerlerini daha da yukarılara çekebiliyor.
Sonuç itibariyle, markaların müşteriye yönelik mesajlarının yüksek ses tonuyla olması, uzun vadede başarının sırrı. Fiyat rekabetleri haricinde üretilecek farklılıklar sayesinde tüketicinin yanında olabilmek ve yeni ürünlerle markayı global bir vizyonla yönetmek de asıl amaç olmalı.
Markalara değer katan daha fazla ipucu için…
Bu konudaki görüşlerimi dinlemek ve izlemek isterseniz www.youtube.com/c/DoretHabib adresli YouTube kanalımı ziyaret edebilirsiniz. https://youtu.be/HDmr7qGClv4“Marka Marka Söyle Bana” konseptiyle yayınladığım video serilerimde markaları başarıya taşıyan tüyoların yanı sıra markalardan gelen soruları da yanıtlıyorum. Kanalımda, dijital kriz iletişiminden, marka dernek iş birliği çalışmalarına, sosyal medya paylaşım stratejilerinden e-ticaret faaliyetlerine kadar markalar için hayat kurtaran pek çok konuda kritik bilgiye ulaşabilirsiniz.