Engel bedendedir, fikirde değil…

salom_dergi_20161101_30

Farklılığın bir zenginlik olduğunu düşünüyorum. Down sendromlu insanların gençlerin bizler gibi iş hayatında yer edinmeleri, herkes gibi iş hayatında bağımsız yaşamaları  tüm hayallerimden biri idi örnek başarı hikâyelerini gerçekleştirmiş olmaları beni gururlandırıyor.

Bazı dernek ve STK’ların temel iletişim hatalarını yaptıkları gözlemiyorum. Binlerce dernek, binlerce ihtiyaçlı olmasına rağmen kendilerini anlatamadıklarından seslerini duyamıyoruz. Bu nedenle, bana göre stratejik bir iletişim yaklaşımı ile ilerlemeleri çok önemli.

Asıl engel ne yazık ki duygusal engeller. Bu sebeple STK’ların öncelikle toplumda duyarlılık yaratmaları gerekiyor. Kamuoyunu bu çerçevede toparlamaları gerekiyor. Nasıl mı? Şöyle…

  • Dernek amaçlarına uygun, diğerlerine ilham olacak, dikkat çekici örnek başarı projesi yaratarak ve herkesin görebileceği duyabileceği şekilde hikâyesi ile fark ettirmesi lazım ki, insanlarda uyanış başlasın. “İmkânsızı da başarabilmiş” demeleri lazım.
  • İkinci aşama ise, aksiyona geçecek tüm bu konuda sorun yaşanların birleştirilmesi ve bir aksiyon etrafında buluşupgönüllülere görev dağıtılması lazım. Çünkü insanlar bu aşamada duyarlı. “Biz ne yapabiliriz? ” diyorlar;  katkıda bulunmak istiyorlar. Gönüllü ekibi kurmak bu aşamada önemli…
  • Üçüncü aşama ise, bu gönüllülerin içine duyarlı, gündemde olan fikir liderlerinin dâhil edilmesi. Onların da bir projenin etrafında toparlamak gerek, çünkü onlarda “Biz ne yapabiliriz” diyorlar.  Bu kişilerin de,  yaratılan bir proje bütünlüğünde var olmalarını sağlamak gerek.
  • Dördüncü aşama “Sonuç Göstermek” bu en önemlisi ve bu en çok atlanan aşamalardan biri.  Sonuçları paylaşmak… “Nereye yardım yolladım? Yani sonunda ne oldu ?” Gerçekleşen başarı hikâyelerinin yankılanması, sonuçların gönüllülere duyurulması, gündeme getirilmesi, toplum farkındalığın arttırarak hem dernek hem STK misyonunun algısının güçlenmesi için şarttır. Sosyal sorumluluk ciddi bir iştir. Sadece bu konuda sorun yaşayanların değil, tüm duyarlı insanların elele vermesi ile toplumlar ileri gidebilir.

Sosyal sorumluluk ciddi bir iştir sadece bu konuda sorun yaşayanların değil tüm duyarlı insanların elele vermesi ile toplumlar ileri gidebilir.

Doret Habib Hakkında:

Konumlandırmadan  algıya dönüşüm yaratılmasına uzmanlığı gereği farklılaşma iletişimi ile derneklere destek oluyor.

Doret Habib, 15 sene önce Newyork’taki UNICEF-Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Koalisyon temsilcisi olarak Türkiye adına konferansa yarattığı başarı hikâyesinden dolayı katıldı.  Böylelikle Türkiye’ye  ilk kez konuşma hakkı kazandırdı. TOÇEV Genel Koordinatörlüğünü yaptı. Down Sendromu Derneği kurucu yönetim kurulu üyesi olarak tanıtım iletişim stratejisini yürüttü.